Çiçekler

Dünyada Nadir Bulunan 13 Çiçek

Dünyada nadir bulunan çiçeklerin büyüleyici dünyasını keşfedin. Eşsiz türler ve hayranlık uyandıran renkler sizi bekliyor.

Nadir çiçekler genellikle sınırlı bir coğrafi alanda veya özel ekosistemlerde bulunurlar. Bazı nadir çiçekler, habitat kaybı, iklim değişikliği, insan müdahalesi, yasa dışı toplama ve diğer tehditler nedeniyle nesli tükenme riski altındadır. Dünyada nadir bulunan çiçeklerin korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi ve ekosistemlerin denge ve sağlığının korunması açısından büyük öneme sahiptir. Bilimsel araştırmalar, koruma çalışmaları ve farkındalık artırma çabaları, nadir çiçeklerin ve diğer nadir bitki türlerinin korunmasında büyük bir rol oynamaktadır.

Çiçekler, doğanın muhteşem ve karmaşık özelliklerini yansıtan güzelliklerdir. İnsanları yüzyıllardır büyüleyen renkleri, gösterişli taç yaprakları ve büyüleyici kokularıyla çiçekler, doğal dünyanın önemli bir parçasıdır. Ancak, günümüzde birçok çiçek türü son derece nadir kabul edilmekte ve tamamen kaybolma riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu yazıda, dünyanın en nadir 13 çiçeğini keşfedeceğiz. Özelliklerinin yanı sıra, doğal dağılımları ve benzersizlikleri gibi faktörlerle birlikte, bu çiçekleri nadir ve olağanüstü kılan özellikleri de inceleyeceğiz.

Dünyada Nadir Bulunan Çiçekler ve İsimleri

Dünyanın farklı bölgelerinde nadir bulunan bazı bitki türlerini tanıyacak ve onların isimlerini öğreneceksiniz. Bu bitkilerin benzersiz özellikleri, yaşam alanları ve nadir bulunma sebepleri hakkında ilginç bilgiler edineceksiniz.

1. Hayalet Orkide (Dendrophylax Lindenii)

Hayalet Orkide

Hayalet orkide (Dendrophylax lindenii), beyaz yaprakları ve iyi kamufle olmuş kökleriyle tanınan, nesli tükenmekte olan bir bitkidir. Bu bitki, sadece Küba ve Florida’daki yoğun ormanlarda yetişir ve doğal olarak bulunduğu yerlerde oldukça nadirdir. Hayalet orkidelerin çiçeklenme dönemi kısa sürelidir ve genellikle Haziran ayından Ağustos ayına kadar sürer. Bu dönemde çiçekler birer birer açılır.

Hayalet orkidelerin nadir bulunmaları ve yetiştirilmelerinin zorluğu, kaçak avcılar için bir tehdit oluşturur. Bu bitkilerin hassas doğal yaşam alanlarına zarar verebilecek avcılar, hayalet orkide popülasyonlarını tehlikeye atarlar. Bu nedenle, hayalet orkide türleri koruma altına alınmış ve avlanması yasaklanmıştır.

Hayalet orkidenin beyaz yaprakları, havada yüzüyormuş gibi bir görüntü oluşturur. Bu yaprakların üzerinde aşağı doğru akan iki uzun kıvrımlı dal bulunur. Bu dallar, bazı insanlara zıplayan bir kurbağanın arka ayaklarına benzerlik gösterdiği için, bitkiye “beyaz kurbağa orkidesi” gibi isimler de verilmiştir. Diğer yaygın isimler arasında “beyaz kelebek”“yapraksız hayalet orkide” ve “yapraksız orkide” de bulunur.

2. Ateş Lalesi (Gloriosa Superba)

Ateş Lalesi

Ateş lalesi, anavatanı Asya ve Afrika olan, ancak suni dağıtım sayesinde Amerika ve Avrupa’da da bulunan bir çiçektir. Genellikle sarıdan krem ​​rengine ve kırmızıdan bordoya kadar değişen çiçek tonlarına sahiptir. Çiçeğin üst kısmı parlak kırmızıdır ve altı dalgalı, keskin uçlu yapraktan oluşur.

Ateş lalesi, zehirli bir bitkidir ve herhangi bir kısmının yutulması insanlar ve hayvanlar için ölümcül olur. Bu nedenle, dikkatli olunması gereken bir bitkidir. Bununla birlikte, bazı Asya ülkelerinde ateş lalesinin geleneksel tıbbi amaçlar için kullanıldığı bilinmektedir. Ateş lalesi, tıbbi kullanım ve aşırı hasat nedeniyle Asya’da nadir görülen bir çiçektir. Yetiştirilmesi zorluklarla dolu olduğu için insanlar genellikle vahşi nüfusa güvenmektedir. Ancak talep, doğal olarak sürdürülebilir olan miktarın üzerindedir. Bu durum, yerel olarak yok olma riskinin ortaya çıkmasına neden olur.

Doğal bitki türlerinin aşırı hasat edilmesi, biyolojik çeşitlilik kaybına ve ekosistem dengesinin bozulmasına yol açar. Bu nedenle, ateş lalesi gibi nadir bitkilerin korunması ve sürdürülebilir kullanımı önemlidir. Yetkililer ve yerel topluluklar, bu tür bitkilerin korunması için bilinçlendirme, yönetim stratejileri ve sürdürülebilir hasat uygulamaları gibi önlemler almalıdır.

3. Çikolata Kozmozu (Cosmos Atrosanguineus)

Çikolata Kozmozu

Çikolata Kozmozu, vahşi doğada soyu tükenmiş olan nadir çiçekler arasında yer almaktadır. Çiçeklerinin çekiciliği ve benzersiz çikolata kokusu nedeniyle popüler olmasına rağmen, doğal yaşam alanlarının tahribi ve toplanma nedeniyle doğada neredeyse yok olmuştur. Chocolate Cosmos, genellikle bitki üreticileri ve botanik bahçeleri tarafından koruma altına alınmıştır. Bitki türünün korunması ve soyunun devam ettirilmesi için çeşitli koruma ve üreme programları yürütülmektedir. Ancak, vahşi doğada tekrar ortaya çıkması için ciddi çabalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Yine de, Chocolate Cosmos’un nadir tohumları, botanik bahçelerde ve bitki koleksiyonlarında yetiştirilerek hayatta kalmıştır. Bu tohumlar, bitki sevenlerin ve bahçıvanların ilgisini çeken özel tohumlardır.

4. Kaudupul (Epiphyllum Oxypetalum)

Kaudupul

Gece çiçek açan Kaudupul, nadir ve özel bir bitkidir ve çiçek açma süreci oldukça olağandışıdır. Bu bitkinin çiçekleri genellikle gece saatlerinde açılır ve sabahın erken saatlerine kadar açık kalır. Çiçekler, büyük beyaz taç yapraklara sahip olup güzel bir koku yayar. Kadupul çiçeği, dünyanın en nadide çiçeklerinden biri olarak kabul edilir.

Anavatanı Meksika ve Orta Amerika yağmur ormanlarıdır, ancak artık birçok ülkede yetiştirilmektedir. Kadupul çiçeği vahşi doğada diğer bitkilerin üzerinde veya kayalıklarda büyüyebilirken, ev bitkisi olarak da yetiştirilir. En dikkat çekici özelliklerinden biri, yılda sadece bir kez ve sadece birkaç saat boyunca çiçek açmasıdır. Bu nedenle, çiçek açan anı kaçırmamak için özenle izlenmesi gereken nadir bir olaydır. Kadupul çiçeği genellikle şafak vaktiyle birlikte çiçeklenir ve bu nedenle bir tür ruhani manzara olarak görülür.

5. Ceset Çiçeği (Rafflesia Arnoldii)

Ceset Çiçeği

Ceset çiçeği, gerçekten de dünyanın en büyük bireysel çiçeği olarak kabul edilen bir türdür. Yaklaşık 1 metre çapa ulaşabilen bir çiçektir. Kan kırmızısı benekli yapraklarıyla dikkat çeker ve görünümü büyüleyici bir güzellik sergiler. Ancak, ironik bir şekilde, çürüyen et kokusuna benzer bir koku yayarak rahatsız edici bir etki yaratır.

Bu rahatsız edici koku, çiçeğin tozlayıcıları çekmek için bir mekanizmadır. Ceset çiçekleri hem dişi hem de erkek olarak bulunur ve tozlaşma sadece erkek ve dişi çiçeklerin bir araya geldiği zaman gerçekleşir. Yaprakları veya gövdeleri yoktur. Bu çiçek, güneydoğu Asya yağmur ormanlarında özel olarak yetişir ve başka hiçbir yerde çoğaltılması neredeyse imkansızdır. Yeterli besin kaynaklarına sahip olduğundan emin olmak için nadiren çiçek açar ve bu nedenle nadir bir görüntü sunar. Ayrıca, çiçeğin açılmaya hazır hale gelmesi aylar sürer, ancak güzelliği sadece birkaç gün sürer.

Ceset çiçeğinin tıbbi özellikleri ve ekoturizm için değeri, kaçak avlanma tehdidi altındadır. Bu nedenle, bu nadir çiçeğin korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşır. Bilim adamları ve doğa koruma kuruluşları, bu çiçeğin Ehabitatlarını korumak için çalışmaktadırlar. Ekoturizm yoluyla korunması ve yerel ekonomilere katkı sağlaması da hedeflenmektedir. Ancak, kaçak avlanma ve habitat kaybı gibi tehditlerle mücadele etmek için daha fazla çaba gerekmektedir.

6. Yeşim Asma (Strongylodon Macrobotrys)

Yeşim Asma

Yeşim asma bitkisi, egzotik ve göz alıcı turkuaz renkli pençe şeklindeki taç yapraklarıyla dikkat çeken bir bitkidir. Bu bitkinin diğer adları arasında yeşim tırmanıcı, zümrüt sarmaşık ve zümrüt veya turkuaz sarmaşık gibi isimler bulunmaktadır. Bu isimler, bitkinin görsel özelliklerine ve renk tonuna atıfta bulunmaktadır. Doğal olarak vahşi ortamlarda akarsular veya vadiler boyunca yetişir. Bu nadir bitki, Nisan ve Mayıs ayları arasında çiçek açar. Çiçeklerin parlaklığı, yarasaların dikkatini çektiği için yarasalar, Jade asmasının başlıca tozlayıcılarıdır. Bu bitkinin tozlanması için yarasaların varlığı oldukça önemlidir.

Yeşim asma bitkisi doğal yaşam alanlarının ormansızlaşma ve bozulma nedeniyle tehdit altında olan bir tür olarak kabul edilmektedir. Bu durum, bitkinin doğal yaşam alanlarının azalması ve giderek daha zor bulunmasıyla sonuçlanmıştır. Nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan bitkiler arasında yer almaktadır. Yeşim asma bitkisi sadece Filipinler’de yetişmektedir.

7. Franklinia (Franklinia Alatamaha)

Franklinia

Franklin ağacı, çay familyasına ait bir çalı bitkisidir ve 1765 yılında botanikçi John Bartram tarafından tanımlanmıştır. Adını ise Bartram’ın yakın arkadaşı Benjamin Franklin’den almıştır. Ağaç, nadir bulunan güzel çiçekleriyle dikkat çeker. Çiçekler, yazın ortasında ilk kar yağana kadar açarlar ve beş beyaz yaprak ve parlak sarı organlar içerir. Çiçekler ağacın dallarının uçlarında kümelenir ve kamelyaya benzer bir görünüme sahiptir. Ayrıca hanımeli gibi güzel bir kokuya sahiptirler.

Franklin ağacı, vahşi doğada soyu tükenmiş bir egzotik bahçe bitkisi olarak kabul edilir. Eskiden ABD’nin Georgia eyaletindeki Altamaha Nehri vadisinde yetişiyordu. Ancak günümüzde, tüm Franklin ağaçları, John Bartram’ın oğlu tarafından 1791 yılında toplanan tohumlardan elde edilen bitkilerdir. Bu nedenle çiçeğin 50 yıl sonra soyunun tükeneceği düşünülmektedir. Bu durum, tohumların zamanında toplanmasının ve yeni bitkilerin yetiştirilmesinin önemini vurgular.

8. Papağan Gagası (Lotus Berthelotii)

Papağan Gagası

Papağan Gagası (Lotus berthelotii), fasulyegiller familyasından bir bitkidir. Genellikle Kanarya Adaları’na özgüdür ve sıcak iklimlerde yetişir. Papağan Gagası, uzun sarmaşıklarıyla bilinen bir bitkidir. Bu bitkinin çiçekleri, papağan gagasına benzediği için bu ismi almıştır. Çiçekler genellikle kırmızı, altın veya bordo renklidir ve gösterişli taç yaprakları vardır. Bu taç yapraklar, gümüşi gövde ve iğne benzeri yapraklarla keskin bir tezat oluşturur.

Ne yazık ki, Lotus berthelotii doğada artık yaygın değildir. Habitat kaybı ve tozlaşan kuşların eksikliği, bu bitkiyi nadir hale getirmiştir. Ancak süs bitkisi olarak dünyanın birçok yerinde bahçelerde yetiştirilmektedir. Bununla birlikte, yetiştirilmesi zor bir bitkidir ve belirli sıcaklık ve su gereksinimlerine sahiptir. En ufak bir dalgalanma, bitkinin ölmesine neden olur. Bu nedenle, nadir bulunan ve özen gerektiren bir çiçektir.

9. Siyah Yarasa Çiçeği (Tacca Chantrieri)

Siyah Yarasa Çiçeği

Siyah yarasa çiçeği (Tacca chantrieri) gerçekten de nadir ve ilgi çekici bir bitkidir. Bu bitki, doğal olarak tropik Güneydoğu Asya’da bulunur ve ormanlık bölgelerde yetişir. Siyah yarasa çiçeği, yukarıda tarif edilen özelliklere sahip olan büyük, siyah renkli yaprak benzeri braktlarla tanınır. Genellikle zorlu yetiştirme gereksinimleri nedeniyle ticari olarak yaygın olarak bulunmaz. Bu bitki, yüksek nem, sıcaklık ve gölgeli bir ortam gerektirir. Ayrıca, uygun toprak karışımı ve düzenli sulama gibi spesifik bakım ihtiyaçları da vardır. Bu nedenle, tropikal iklimleri taklit etmek mümkün olmadığı sürece bu bitkiyi yetiştirmek oldukça zordur.

10. Juliet Gülü (Rosa ‘Juliet’)

Juliet Gülü

Juliet gülleri, David Austin tarafından yaratılan bir melez çay gülüdür. Bu güllere ayrıca “tatlı Juliet” veya “çift pembe David Austin gülleri” denir. Renkleri şeftali ve pembeden kayısı tonlarına kadar değişir. Juliet gülleri, sıkıca kapanmış tamamen çift yapraklara sahip oldukça büyük güllerdir. İsmi, ünlü yazar Shakespeare’in Romeo ve Juliet adlı oyununun kahramanının adından gelir.

Juliet gül ağaçları, normal gül çalılarından daha uzun büyür ve yaklaşık olarak 3 metreye kadar yayılır. Bu bitkiler, ilkbaharın sonlarından kış başlarına kadar tekrarlayan çiçekler üreten, güllerin oluştuğu bitkilerdir. Ağaç yaşlandıkça güllerin kokusu da değişir. Başlangıçta taze çay kokusuyla başlar ve daha sonra narenciye kokusu alır.

Juliet gülleri, dünyadaki en nadide güllerden biri olarak kabul edilir, sadece nadir olduğu için değil, aynı zamanda bir kültivar olduğu için de. Bu nedenle, doğal ortamda nadir olarak bulunurlar ve insan yapımı bir türdürler. Juliet gülünün geliştirilmesi için yaklaşık 15 yıl ve 5 milyon dolar harcandığı tahmin edilmektedir.

11. Middlemist’in Kırmızı Kamelyası

Middlemist’in Kırmızı Kamelyası

Middlemist Kırmızısı çiçeği, büyük, koyu pembe renkte ve gül şeklinde olan nadir bir çiçektir. Adından da anlaşılacağı gibi, kırmızı değil, koyu pembe renge sahiptir. Bu çiçeğin yaprakları da gül gibi yemyeşildir. Middlemist Red, Kamelya ailesine ait bir çiçektir.

Kamelya’nın başka türleri ve melezleri de vardır, ancak birçoğu henüz tanımlanmamıştır. Middlemist Red gibi nadir çiçeklerin bilimsel olarak incelenmesi uzun yıllar sürmüştür. Bilim insanlarının bu çiçeği yeniden incelemeleri 1980’lere kadar mümkün olmamıştır.

Middlemist Red, dünyadaki en nadir çiçeklerden biri olarak kabul edilir. Bu çiçek Londra ve Yeni Zelanda’da bulunur ve her iki yerde de yalnızca bir örneği vardır. Eskiden Asya’ya özgüydü, ancak şu anda kıtada soyu tükenmiş durumdadır. Middlemist Red’i 1804 yılında Londra’ya getiren kişi John Middlemist’tir.

12. Cayman Sage (Salvia Caymanensis)

Cayman Sage

Cayman Sage (Salvia cinsine ait), Grand Cayman adasına özgü bir bitki türüdür. Bu bitki, Kritik Tehlike Altındaki bir tür olarak kabul edilir. Bir dönem, 1967 ile 2007 yılları arasında tamamen yok olduğu düşünülüyordu. Ancak, nadir çiçekleri görenlere ödül sunan bir kampanya sayesinde yeniden keşfedilmiştir.

Yeniden keşiften bu yana, yaklaşık 300 Cayman sage bitkisi bulunmuştur. Büyüleyici soluk mavi çiçekleri olan geniş dudakları ve beyaz iç işaretleri olan bir bitkidir.

13. Sıcak Dudaklar (Palicourea Elata)

Sıcak Dudaklar

Palicourea elata, genellikle “sıcak dudaklar” veya “kız arkadaşın öpücüğü” olarak bilinen bir bitkidir. Bu bitki, tropik bölgelerde bulunan Orta ve Güney Amerika’nın yağmur ormanlarına özgüdür. Palicourea elata, Rubiaceae ailesine aittir, bu da kahve bitkisiyle akraba olduğunu gösterir. Bu bitkinin en dikkat çekici özelliği, çiçeklerinin öpüşen dudaklara benzeyen kırmızı brakteleridir. Bu brakteler, bitkinin kışın ürettiği küçük beyaz çiçeklere tozlayıcıları çeker ve dikkat çekici bir görüntü oluşturur. Bu nedenle, bitki popüler bir süs bitkisi olarak da tercih edenler oluyor.

Palicourea elata, ormansızlaşma nedeniyle nesli tükenmekte olan bitkiler arasında yer alır. Yağmur ormanlarının tahrip edilmesi ve habitat kaybı, bu bitkinin doğal yaşam alanlarını azaltmaktadır. Ayrıca, popüler bir bitki olmaları nedeniyle aşırı hasattan da etkilenir. Bu sebeplerle Palicourea elata, korunması gereken bir bitki türüdür.

Çiçek severlerin ilginisi çekebilecek konular:

En Güzel Kokulu 23 Bahçe Çiçeği
Dünyanın En Güzel 15 Çiçeği
Güneşe Dayanıklı 15 Balkon Çiçeği
Yaz Kış Kurumayan 12 Bahçe Çiçeği
Lotus Çiçeği: Anlamı, Sembolü ve Hikayesi 

Aslı Korkmaz

Doğa ve çiçekler konusunda tutkulu bir yazarım. Yazılarımda, çiçeklerin bakımı ve çoğaltılması hakkında bilgi vermek, okuyucularımın hayatlarına renk katmak için elimden geleni yapıyorum. Uzun yıllardır çiçek yetiştiriyorum ve her zaman yeni çiçek türleri ve bahçe tasarımları denemeye açığım. Yazılarımda, çiçeklerin bakımları, çeşitleri, çoğaltılması ve hastalıklarla mücadeleyi ele alıyorum. Umarım yazılarımda keyifli vakit geçirirsiniz!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu